22 Mart 2017 – Mazlumder’in son genel kurulu üzerine….

0

Yasin Altıntaş

Gerçekten çok üzgünüm… Dün yapılan şaibeli olağanüstü genel kurula dair aklıma düşen ilk cümle şöyleydi: “Ulvi amaçlarla kurulmuş bir kurum daha iktidarın baskın gücünün desteği ile tarihin çöplüğündeki yerini almak için yönünü belirledi.”
Mazlumder’in içindeki sıkıntılar yeni bir durum değildi. Bir süredir devam edegelen iç tartışmalar, siyasi yön belirleme çabaları, şahsi çekişmeler Cumhurbaşkanı’nın açık bir şekilde hedef göstermesinden sonra bir uzlaşı içinde çözümü imkansız hale gelmişti. İstanbul Sube’nin başını çektiği grubun iktidar desteğinin de arkasında olacağı düşüncesi ile hiçbir öneri ve uzlaşma çabasına yanaşmadığı malumdur. Henüz mahkeme süreci tamamlanmadan ve iki ay sonra olağan genel kurul yapılacak olmasına rağmen olağanüstü genel kurula götürmüştür.
Genel kurulda KHK’leri aratmayacak bir şekilde, -Mazlumder’in tüm ilkeleri ayaklar altına alınarak- 15 Şubenin kapatılması, bu şubelerdeki üye ve delegelerin üyelik ve delegeliklerinin düşürülmesi gibi bir fecaat ile sonuçlanmıştır. Kendilerinden farklı düşünen, muhalefet etme ihtimali olan herkes safdışı edilmeye, yani Mazlumder’in renkleri karartılmaya çalışılmaktadır. Bu durum muhafazakar medyada ve sosyal medyada bir başarı öyküsü, ‘öze dönüş’ olarak servis edilmektedir.
Unutmayalım ki,
Kanun boşluğundan yararlanarak, hukukun arkasından dolanarak, karşı tarafın savunma zafiyetlerini kullanarak ve en önemlisi de sırtını muktedirlere yaslayarak mazlumun hakkı aranmaz.
“Hak, hukuk, adil şahitlik, insan hakları” söylemi ile muhalif şubeleri kapatmak sağlıklı, tutarlı, ilkeli, haddini hududunu bilen bir zihniyetin ürünü olamaz.

Aslolan ilkeler ve eylemlerdir, isimler ve tabelalar değil.

Share.

About Author

Comments are closed.