26 Mayıs 2017 – Akif Emre kimdir?

0

Yasin Altıntaş

Kendisiyle hiç tanışmadım; hatta uzaktan bile görmek kısmet olmadı. Yaşını, nereli olduğunu, ailesini vefatından sonra çıkan haberlerden, yazılardan öğrendim.

Fakat Soner Yalçın’ın dediği gibi ‘tanıyordum onu’, taa Yeni Şafak’ın ilk günlerinden tutun Dünya Bültenindeki editörlüğü dönemlerinden beri hemen her yazısını okumuşumdur. ‘Asl olan beyandır’ prensibi ile söylediklerini/yazdıklarını okudum. Mezhebini, meşrebini hiç merak etmedim.

Kimi zaman yazdıklarını eleştirdim, kimi zaman okudukça ufkumun açıldığını hissettim. Özellikle ‘kendi mahallesine’ eleştirel bakışı beni çok etkiledi. Kendi mahallesine seslenirken, karşı mahalleyi yok saymadı. Polemiğe girdiğine şahid olmadım. Eleştirirken de, methederken de reel-politik konjonktür yerine ilkeler üzerinden yaptığını hissettim/gördüm. Kendimce yaptığım mütefekkir/münevver/aydın tanımlarına uyan ender insanlardandı. Yazılarında hayatın her alanına değinmeye çalışan, sadece akla değil yüreklere de hitap eden bir üslubu vardı.

Kısacası, fikrin ve kalemin namusunu koruyan, doğru bildiğini kırıp dökmeden anlatmaya çalışan bir güzel adamdı.

Ve ölümü ile bile birşeyleri öğreterek ayrıldı aramızdan. “alimin ölümü alemin ölümü gibidir”i şimdi daha iyi anlıyorum.

Rabbim şahidliğimizi kabul ederse biz ona şahidiz. Sonsuz rahmetiyle kuşatsın bu güzel adamı. Amin.

Share.

About Author

Comments are closed.